Sabah saat 06:15'te Adnan Menderes Havalimanı'nda buluşma, check-in işlemleri sonrası 07:35 uçağımız havalanıyor. Adana Havaalanına iniyoruz. Havalimanında bizleri bekleyen rehberimizle buluşup tarih ve lezzet ile harmanlanmış dolu dolu bir gün geçirmek için aracımızda yerlerimizi alıyoruz. Uygun bir tesiste kahvaltı molamızın ardından, yaklaşık iki buçuk saatlik yolculuğumuz sonrası Medeniyetler Şehri Antakya'ya ulaşıyoruz. 2013 yılında açılışının ardından dünyanın en zengin mozaik koleksiyonunu içerisinde barındırmaya başlayan Hatay Arkeoloji ve mozaik müzesi ile programımıza başlıyoruz. Birbirinden ilginç ve sanatsal mozaikleri ve dünyada eşine zor rastlanan mermerin dantel gibi işlendiği Antakya Lahdini rehberimizin anlatımları eşliğinde gezdikten sonra, hırıstiyanlık tarihinin en eski mağara kiliselerinden birisi olan ve Hz İsa'nın havarilerinden Aziz Petrus tarafından yapılan aynı zamanda Hırıstiyan sözcüğünün ilk kez dile getirildiği Saint Pierre mağara kilisesini geziyoruz. Sonrasında 3 ilahi dinin buluştuğu, kiliselerin çan kuleleri ve camilerin minarelerinin aynı karede görüldüğü medeniyetler şehri Hatay'ın merkezine geçiyor ve içerisinde Hırıstiyanlara ait mezarların bulunduğu, Anadolunun eski camilerinden olan Habibi Neccar Camisini ve hikayesini rehberimizden dinliyoruz. Kültür ve tarihe doyduktan sonra sıra Hatay'ın meşhur lezzetlerine geliyor ve hem gözümüze hem midemize hitap eden yöresel yemeklerden yemek için restaurantımıza geçiyoruz. Mezeler yemekler künefeler ile donatılmış masamızda yemeklerimizi afiyetle yedikten sonra meşhur Uzun çarşıda alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından kaynağını Apollon'un göz yaşlarından alan defne ağaçları arasında şelalelerle süslü Harbiye'de kahvelerimizi yudumluyoruz ve eşsiz doğa fotoğraflarımızı çekiyoruz. Sonrasında konaklama için otelimize geçiyoruz ve bizim için ayrılan odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeklerimizi almak için restaurantımıza geçiyor ve ilk günümüzü tamamlıyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Gastronomi şehri Gaziantep'e doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık iki buçuk saatlik yolculuğumuz sonrası, 1881 yılında Ziya Paşa’nın valiliği döneminde inşasına başlanan 32 metre uzunluğundaki saat kulesini gördükten sonra geçit yeri anlamında isimlendirilen ZEUGMA’dan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği Mozaik müzesi oluyor. Dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiğinin yanı sıra konusunu Yunan mitolojisinden alan mozaikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten sonra şehir merkezine gidiyoruz. Zengin Gaziantep mutfağını deneyimlemek için restaurantımıza geçiyoruz. Beyran, yuvalama, lahmacun, kebaplar ve tabiki baklavaların bulunduğu zengin yemek seçenekleriyle karnımızı doyurup, şehir merkezinde yürüyerek yapacağımız gezimizde öncelikle Bey Mahallesi’ne gidiyoruz. Dar sokakları ve birbirinden güzel sivil mimari yapılarından oluşan yerleşimde 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Gaziantep’i ziyareti anısına geleneksel bir Antep evinde ziyarete açılan Atatürk Anı Müzesini geziyoruz. Ardından kültür yolu olarak düzenlenen rotada yapacağımız yürüyüşümüzde yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen Gaziantep Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan Hanları gördükten sonra Tahmis kahvesine ulaşıyoruz. İlk kez 1638 yılında yapılan, 1901 yılındaki yangından sonra yenilenerek günümüze gelen Tahmis Kahvesi’nde vereceğimiz serbest zamanın ardından artık çarşılarda satılan birbirinden güzel yemeniler, meşhur elmacı pazarından yöreye özgü baharatlardan ve yörede Bandırma olarak bilinen cevizli sucuklardan, Bakırcılar ve Sedefçiler Çarşısında satılan birbirinden güzel bakır eserlerden almak için vereceğimiz serbest zaman ardından Gaziantep'te bulunan otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı ardından yaklaşık iki saatlik yolculuk sonrası bir çok tarihi ve kültürel değeri içerisinde barındıran Adana'ya doğru hareket ediyoruz. Adana'da Seyhan nehrinin hemen yanıbaşına kurulmuş Türkiye'nin ve Balkanların en fazla ibadet alanına sahip camisi olan Sabancı Merkez Camini geziyoruz ve Seyhan Nehri üzerine kurulmuş günümüzde dizilerde sıkça görülen tarihi Roma köprüsü Taş Köprüyü fotoğraflıyoruz. Sonrasında yürüyerek eski Adana sokaklarında bir yolculuğa çıkıyoruz. Atatürk Evi ve Sinema Müzesini gezdikten sonra Ramazanoğulları Beyliğinin Adana'daki en önemli eserlerinden olan Ulu Camiyi ve Ramazanoğlu Konağını görerek Kazancılar çarşısında cezerye alışverişi için kısa bir serbest zaman veriyoruz. Tabiki Adana'ya gelmişken meşhur Adana Kebabının ve şalgamının tadına bakmadan gezimizi bitiremeyiz. Yemek molasının ardından tadı damağımızda kalan lezzetler ve hafızalarımıza kazınmış anılarla İzmir'e dönüş için Adana Havalimanına geçiyoruz. 23:15 uçağıyla İzmir' dönüyor ve bir sonraki turumuzda tekrar görüşmek üzere vedalaşıyoruz.