1 Gün: İZMİR - UŞAK - AFYON - KIRŞEHİR - SİVASAkşam saat 17:20 Girne (Acenta Önü), 17:30 Bostanlı (İskele önü), 17:40 Karşıyaka (Anıt-Yunuslar), 18:05’da Üçyol (Pizza-Pizza Önü), 18:20 Üçkuyular ( Pamukkale Yazıhane Önü ), 18:40 Bornova Ege Acil Önünden misafirlerimizi alıyoruz. Uşak, Afyon, Kırşehir yolu üzerinden Sivas'a varıyoruz.
2 Gün: SİVAS - GÖK MEDRESE - DİVRİĞİ ULU CAMİ - MAMA HATUN TÜRBESİ - ERZURUMSabah erken saatlerde kahvaltımızı aldıktan sonra Sivas gezimize başlıyoruz. İlk durağımız Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en önemli yapılardan Gök Medrese'yi görüyoruz. Çaltı Çayı Vadisi kenarında kurulmuş olan, Yavuz Sultan Selim'in 24 Ağustos 1516 Mercidabık Zaferi'nden sonra Osmanlı idaresine girmiş Divriğ'e vardığımızda, Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiş, 1228 yılında başlanıp 1243 tarihinde tamamlanan Ulu Cami ve aynı tarihte yaptırılmış Şifahanesini görüyor, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiç birinin bir daha kendini tekrar etmediği Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası’nın dört kapısında bulunan her biri birbirinden farklı eşsiz bezemelerle göz kamaştıran bir mimarlık ve mühendislik harikası niteliğinde olan bu eser bizleri büyüleyecek. Gezimizin ardından Orta Asya'dan göç eden Kangar Türk boyunun, göç ederken getirdiği düşünülen, 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı sultanları tarafından üretilmiş ve Samson olarak adlandırılmış köpekleri ile meşhur Kangal istikameti ile Sivas'a ulaştığımızda vereceğimiz (Ekstra) Öğle Yemeği Molası sonrasında Erzincan' varıyoruz. 12. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Mama Hatun Türbesini görüyoruz. Rehberimizin anlatımının ardından Erzurum'a doğru yolumuza devam ediyoruz. Akşam yemeğimiz ve konaklama Erzurum'daki otelimizde.
3 Gün: ERZURUM - ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE - ÜÇ KÜMBETLER - ULU CAMİ - OLTU TAŞI - SARIKAMIŞ - KARS MERKEZ GEZİSİ - KAFKAS GECESİOtelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Dadaşlar kenti Erzurum’a geçiyoruz. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın kızı Hüdâvent Hatun tarafından 1253 yılında yaptırılmış, Anadolu’nun en büyük mimari eserlerinden Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler ve Ulu Camii’yi gördükten sonra Rüstem Paşa Bedesteni’ninde oltu taşı alışverişi için serbest zaman veriyoruz. Öğle yemeğimizi meşhur cağ kebabını yedikten sonra (ekstra) Yolumuz üzerindeki İlhanlılar döneminde yapılan Pasinler Kalesi'ni, 1297-1298 yılları arasında Aras Nehri üzerinde inşa edilmiş Çobandede Köprüsü'nü aracımızdan görerek, 1914 yılının 15-22 Aralık tarihleri arasında 93 Harbinde kaybedilen toprakları geri almak ve Ruslar'a bir darbe vurulmak için düzenlenen Sarıkamış Harekatı'nda, tek mermi atmadan, Donarak Şehit olan 90 bin askerin adına yapılan Sarıkamış Allahu Ekber Dağı Şehitliği'ni ziyaret edeceğiz. Şehitlerimizi andıktan sonra Kars’a doğru devam ediyoruz. Kars merkeze ulaştığımızda Kars Kalesi ve Oniki Havariler Kilisesi’ne uğradıktan sonra meşhur Kars peyniri almanız için serbest zaman veriyoruz. Akşam yemeğimizi almak üzere Kars'ta bulunan otelimize yerleşiyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile Kars'ın meşhur Kafkas Gecesi'ne katılıyoruz. (ekstra) Konaklama otelimizde.
4 Gün: ANİ HARABELERİ - DİLUCU SINIR KAPISI - NAHÇIVAN TURU FİYATA DAHİLOtelimizde alacağımız kahvaltının ardından 1877-1878 yılları arasında yaşanan ve 93 Harbi olarak bilinen savaşın ardından 40 yıl kadar Rusya'nın kontrolünde kalan Kars'tan ayrılıp, Ermeni Hanedanlığı'nın başkenti olmuş, Sultan Alparslan tarafından 1064 yılında 25 günlük bir kuşatmadan sonra fethedilen Ani'ye varacağız. Temelleri Bagratlı Kralı II. Sembat tarafından M.S. 990 yılında atılmış ancak Kral öldükten sonra eşi kraliçe Katranide tarafından 1001 yılında bitirilmiş Büyük Katedral, 1072 yılında Ebû'l Menuçehr Bey tarafından yaptırılan ve Anadoludaki ilk Türk Camisi olma özelliğini taşıyan Menuçehr Camii gezilerimizi bitirip, en son 1840 yılında faaliyete geçmiş, 5137m rakımı ile Türkiye’nin en yükseği Ağrı Dağı'nın yanından geçerek adını Oğuz Han'ın altı oğlundan biri olan Deniz Han'ın en büyük oğlu, İğdir Bey'den alan Iğdır’da vereceğimiz (Ekstra) Öğle Yemeği Molası sonrasında Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk Kapısı" olarak nitelediği Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile kapımız, Dilucu Sınır Kapısı’ndan Çıkış İşlemlerimizi yaptırıp Nahcivan’a geçtiğiyoruz. Kura Nehri ile birleşerek Hazar Denizi’ne dökülen Aras Nehri üzerine inşa edilen Hasret Köprüsü'nden geçerek yaklaşık 1,5 saat sonra Nahcivan Şehri’ne ulaşacağız. Avtovağzal Meydanı’ndan, ortasında büyük bir bayrak bulunan ve Nahçıvan'ı kuş bakışı izleyeceğimiz Bayrak Meydanı’na geçerek Şehrin Merkezi olarak bilinen Haydar Aliyev Meydanı’nda fotoğraflarımızı çekip 1. Dünya Savaşı’nda Nahçıvan’da Şehit olan Türk Askerleri anısına yaptırılan Türk Şehitliği, Atatürk Caddesi’ndeki, heykeltıraş Metin Yurdanur’un yaptığı, 29 Ekim 2011’de açılışı yapılan Atatürk Büstü’nde vereceğimiz molalar sonrasında Nahcivan'daki otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeğimizi almak üzere otelimizden ayrılıyor ve Azeri Gecesi'ne katılmak üzere yöresel restaurantımıza gidiyoruz. Güzel bir gecenin ardından konaklama otelimizde.
Azeri Gecesi: Dileyen Konuklarımız ile Bölge Kültürünü Tanıyabileceğimiz ve Yöresel Yiyecekleri Tadacağımız Nahcivan'ın Olmazsa Olmazı (Ekstra) Azeri Gecesi’ne katılıyoruz. Bu Akşam Yapacağımız Konaklama'da Akşam Yemeği Tur Ücretine Dahil Değildir. Azeri Gecesi'ne Katılmak İstemeyen Misafirlerimiz Akşam Yemeği'ni Kendi İmkanları ile Yiyebileceklerdir.
NOT: Türkiye Cumhuriyeti ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Arasında Yapılan Anlaşma Gereği TC Vatandaşları Nahçıvan'a Üzerinde TC Kimlik Numarası Bulunan Yeni Kimlik veya Pasaport ile Geçiş Yapabilmektedir. Bunun Dışındaki Kimlik Kartları ile (Ehliyet, Kurum Kimlikleri vs.) Geçiş Yapılamamaktadır. Ailesi ile Birlikte (Anne ve Babanın Aynı Anda) Seyahat Etmeyecek Olan 18 Yaş Altı Misafirlerimizin Nahçıvan'a Geçişleri için Noter’den Onaylı Muvaffakatname Almaları Gerekmektedir. Bebekler, (Çocuklar Dâhil) Kimliklerde Fotoğraf Olması Zorunludur.
5 Gün: NAHÇIVAN - MÜMİNE HATUN TÜRBESİ - İSHAKPAŞA SARAYI - MURADİYE ŞELALESİ - VANSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, otelimizden ayrılarak Azerbaycan Devleti’nin kurucusu olan Atabek Şemseddin İldaniz’in emriyle eşi Mümine Hatun için 1186 yılında mimar Acemi Abubekiroğlu Nahçıvani tarafından yapılan Mümine Hatun Türbesi'ni ziyaret edip 1992'de hizmete açılan, Azerbaycan üzerinden Orta Asya’daki uzak kardeşlerimize kavuşmanın 'Giriş Kapısı' olduğunu bilen Atatürk’ün Nahçıvan’ı Türk Dünyasına açılan Kapı olarak görüp Nahçıvan’la sınırdaş olabilmek için İran’dan toprak satın alan Atatürk sayesinde kurulan Dilucu Sınır Kapısı’na tekrar ulaşıp, giriş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Iğdır’a sonrasında Trabzon Yolu Çizelgesinde bir Gümrük Merkezi olarak sürekli gelişmiş Doğubayazıt'a ulaştığımızda verilecek (Ekstra) Öğle Yemeği Molası sonrası yapımına 1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanılmış, 99 yıl sonra aynı soydan, Küçük İshak Paşa zamanında 1784’te tamamlanmış, 366 odalı, Dünya'da duvardan merkezi ısıtmalı sistemin kullanıldığı ilk yapı olan İshakpaşa Sarayı'nda, bir musluğundan süt, bir musluğundan su aktığı söylenen Süt Çeşme'yi, Mahkeme Salonu'nu, Zindanları, Harem ve Selamlık kısımını görerek Doğubayazıt ile Çaldıran arasında bulunan, 3533 m rakımlı Büyük Tendürek ve 3291 m rakımlı Küçük Tendürek adlı ikiz volkanik koniden oluşan Tendürek Dağını aşıp İran sınırları içindeki Maku şehri yakınında yer alan Çaldıran ile isim benzerliği olan Çaldıran istikameti ile adını Bağdat seferine çıkan Sultan IV. Murat'tan alan, Bend-i Mahi çayı üzerinde, yaklaşık 50m yükseklikten düşen Muradiye Şelalesi'nde fotograf molası vereceğiz. Molamız sonrasında, Van'daki otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
6 Gün: VAN - VAN KEDİ EVİ - VAN KALESİ - AKDAMAR ADASI - TATVAN - NEMRUT KRATER GÖLÜOtelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Arapça “Kara” anlamına gelen “Esvad” sözcüğünden gelen, Savat Sanatı ile ilgili bilgi aldıktan, nadide bir kedi ırkı olan Van Kedileri'ni de gördükten sonra Urartu Kralı I.Sarduri tarafından M.Ö. 840-825 tarihleri arasında, Urartu baş kenti Tuşpa'yı kuş bakışı gören, 1800 m uzunluğunda, yapılan Van Kalesi'nde Urartular'dan kalma Sardur Burcu'nu, Analı - Kız Açık Hava Tapınağı ziyaret edip, I. Argişti'nin, kurucular Menua ve II. Sarduri'nin kaya mezarları'nı yukarıdan izleyeceğiz. Devamında, 3250m rakımlı Erek Dağı eteklerine kurulu Van'dan ayrılarak Gevaş'ta teknemize binip (Ekstra) rehberimiz eşliğinde suyu tuzlu ve sodalı, 1646 m rakımlı, 120 km genişliğinde ve 80 km genişliğinde Van Gölü üzerinde yapacağımız yaklaşık 30 dakikalık yolculuk sonrasında Akdamar Adası'na ulaşıyoruz. Üzerine Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel'e yaptırılmış Gagik Kilisesi ziyaretimiz sonrasında tekne ile Gevaş'a dönüp vereceğimiz (Ekstra) öğle yemeği molası sonrasında, 2012 tarihinde tamamlanan ve 2.306m uzunluğundaki Kuskunkıran Geçidi istikameti ile Ermeni kaynaklarında, Memleketinin Kasabası anlamına gelen Tadvan veya Dadvan şeklinde geçen Tatvan'a ulaşıyoruz. Tatvan'da bizi bekleyen minibüslerimize binerek (Ekstra) Volkanik Nemrut Dağı Turu'muza başlıyoruz. Türkiye'de tarihi çağlarda faaliyette bulunduğuna dair kayıtları olan 2 yanardağdan biri olan, en son 1411 ve 1441 yıllarında faaliyet gösterdiği yazılı kaynaklarda belirtilmiş, 2935m rakımlı Nemrut Dağı'nın 7500m ve 6000m çaplı elips şeklindeki Kalderası'nın içine girerek hala faal Buhar Bacalarını, Küçük Göl'ü ve 15km²'lik Krater Gölü'nü gördükten sonra Tatvan'daki otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
7 Gün: BİNGÖL - PERİSUYU ÇAYI - TUNCELİ - MUNZUR GÖZELERİSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, yaklaşık 5 saat sürecek yolculuğumuza başlıyoruz. Yolculuk boyunca, Birinci Dünya Savaşı'yla beraber Anadolu’da işgal edilen vilayetler içinde istiklaline kavuşan ilk şehir Bitlis'in yanından geçerek, eski adı Norşin olan, 1988 tarihinde İlçe olmuş Güroymak, adı İbranice “Sulak, Verimli ve Otlak” anlamına gelen “Muşa” kelimesinden geldiği ileri sürülmüş Muş, 1936 yılında vilayet olmuş, 1945 yılında da İl Merkezi olan Çapakçur’un adı değişmiş Bingöl'den geçerek, kaynağını Erzurum'dan alan, Elazığ Tunceli sınırını oluşturan Perisuyu Çayı'nın üzerinden geçip 144 km uzunluğundaki Munzur Irmağını takip ederek, 1087 yılında kesin olarak Türklerin egemenliği altına girmiş, Cumhuriyetin ilanı ile Dersim Vilayeti haline getirilmiş, 1946 tarihinde "Kalan" ismi ile il olmuş, adı Atatürk tarafından değiştirilmiş Tunceli'ye ulaşıp vereceğimiz (Ekstra) öğle yemeği molası sonrasında 1971'de kurulmuş 42.000 hektarlık florasında, 1518 çeşitli bitki kayıtlı olup, bunlardan 43 çeşidi Munzur Dağları'na, 227 çeşidi Türkiye'ye endemik türlerden oluş Munzur Vadisi Millî Parkı’na girerek, vadide kurulu Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk Su Sporları Merkezi'ne ulaşıyoruz. Zip-Line istasyonunda, 12 metre yükseklikten 330 metre boyunca (Ekstra) Zip-Line yapıp Ovacık ilesinden geçerek, en yüksek yeri 3463 m. ile Akbaba Tepesi olan, Tunceli ile Erzincan arasındaki platoda 130 km uzunlukta, Torosların uzantısı Munzur Dağı eteklerinde rehberinizden dinleyeceğiniz Munzur Baba Efsanesine konu olan Munzur Gözeleri ’ne ulaşıyoruz. Vereceğimiz fotoğraf ve dinlenme molası sonrasında Tunceli'ye tekrar dönerek Tunceli'deki otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
8 Gün: PERTEK KALESİ - KEBAN BARAJI - KEMALİYE - APÇAĞA KÖYÜ - KARANLIK KANYON - MALATYASabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, aracımız ile Pertek’ten, Keban baraj gölü yapılmadan önce Murat Nehri'nin kıyısında sivri bir kayanın ucuna, 1071 yılından sonra yöreye hakim olan Mengüçoğulları tarafından yapılmış Pertek Kalesi manzarası ile karşı kıyıya geçerek Meşeli istikameti ile 1965 yılında yapımına başlanılmış, göl alanı 675 km² olan Keban Barajı Seyir Terası'nda vereceğimiz molanın devamında Arapgir istikameti ile 24 köyün ulaşımını sağlayacak olan ve 1997 yılında tamamlanan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nü görerek, İran ve Romalılar arasında el değiştirerek yönetilmiş, Doğu Anadolu’nun turist çeken yerleşim yerlerinden biri Kemaliye'ye doğru Fırat Nehiri eşliğinde devam ederken, Ünlü halk şairi Aşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden Ahmet Kutsi Tecer’in babası Kudüs Düyun-u Umumiyesi müdürü olan Abdurrahman Bey'in köyü ve "Orda Bir Köy Var, Uzakta" şiirine konu olan, Apçağa Köyü'nde vereceğimiz mola sonrasında, geçmişte Eğin olarak bilinen adı 21 Ekim 1922'de Atatürk'ün adından esinlenerek değiştirilmiş Kemaliye'ye ulaşıyoruz. Verilecek (Ekstra) öğle yemeği molası sonrası, gezimize yürüyerek devam edeceğiz. Dut ve cevizin yaklaşık 3 saat dövülüp macun haline getirilmesiyle yapılan Lök Tatlısı için Lökhane'ye ulaşacağız. Hemen yanındaki hala faal değirmende fotograflarımızı çektikten sonra Mani Yolu'nu yürüyerek varacağımız Seyit Ali Parkı'nda vereceğimiz çay molası sonrasında "Dünyanın En Zorlu Yolları" arasında gösterilen ve 132 yılda tamamlanan Taş Yolu görerek, 9 km’yi bulan, yer yer 400-500 metre sarp kayalık yamaçlardan oluşan bir doğa harikası Karanlık Kanyon'da yapacağımız (Ekstra) Tekne Turu bitiminde Malatya'da bulunan otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
9 Gün: KAPADOKYA - IHLARA VADİSİ - ÜÇ GÜZELLER - AVANOS ÇANAK ÇÖMLEK ATÖLYESİ - İZMİRSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Kayseri üçgenindeki doğal güzelliklerini 3917 m. yüksekliğindeki Erciyes Dağı ve 3268 m. yüksekliğindeki Hasan Dağı’na borçlu olan, Perslerin “Güzel Atlar Diyarı” diye adlandırdıkları Kapadokya bölgesine doğru yol alıyoruz. Kapadokya’da ilk durağımız Melendiz Irmağının oluşturduğu, içerisinde güvercinlikler ve kaya kiliselerinin de bulunduğu 14 km uzunluğundaki Ihlara Vadisi olacak. Ihlara Vadisi içinde yapacağımız yürüyüş esnasında Ağaçaltı Kilisesi ve Yılanlı Kiliseyi de görüyoruz. Ardından çanak-çömleği ile meşhur Avanos’a gidiyoruz. Avanos’ta Kızılırmak’ı görüp, Kızılırmak’ın çamurundan yapılan çanak-çömleklere dair bilgi alıyoruz. Sonrasında çok başlı peribacalarının en güzel örneklerini göreceğiniz Paşabağ’da (Keşişler Vadisi) fotoğraf molası veriyoruz. Paşabağ’da peribacaları arasında dolaşıp fotoğraflar çektikten sonra Üç Güzeller Peribacalarını görüyoruz. Muhteşem bir gezinin ardından İzmir'e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Bir sonraki Bellima Tur organizasyonumuzda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.