1 Gün: İZMİR - İSTANBUL - İPSALA14:00 – 15:00 saatleri arasında sizleri belirlenen noktalardan alarak yolculuğumuza başlıyoruz. ( Tur çıkışından 2 gün önce buluşma saatleri telefonunuza SMS'le veya rehber tarafından kurulacak olan WHATSAPP grubu aracılığı ile bildirilecektir.) Gerekli molalar ile birlikte İZMİR-İSTANBUL otoyolu üzerinden İstanbul'daki buluşma noktasından yolcularımızı aldıktan sonra İpsala sınır kapısına gelerek pasaport işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz.
2 Gün: KAVALA - SELANİK - ÜSKÜP'TE KONAKLAMAKavala’ya hareket. Meşhur Kavala Kurabiyesi’ni tadıyor ve hediyelik alışverişi yapıyoruz. Ardından Selanik’e hareket. Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan bu şehirde ilk ziyaret noktamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev. Atamızın anısına saygılarımızı sunduktan sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, kordon boyu, göreceğimiz yerler arasında.yolculuğumuzun ardından Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti Üsküp’e varıyoruz. Bu kadim kentte gezeceğimiz noktalar arasında Eski Çarşı, Taş Köprü (Fatih Köprüsü), Makedonya Meydanı ve Rahibe Teresa Anı evi var. Yerel lezzetlerin tadına bakacağımız ve alışveriş yapacağımız eski çarşı gezimiz sonrası Üsküp'te otelimize yerleşiyoruz. Konaklama otelimizde.
3 Gün: BELGRAD - NOVİSAD - GECE YOLCULUĞU İLE LJUBJANASabah kahvaltı sonrası Belgrad’a varışın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda Belgrad’ın simgesi Aziz Sava Katedrali, Kale Meydanı (Kalemegdan), Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan, Knez Mihailova Caddesi görülecek yerler arasında bulunuyor. Daha sonra SIRBİSTAN’ın ikinci büyük kenti olan NOVİSAD’a ulaşıyoruz. Şehrin yaya bölgesi, Belediye Binası, Katolik Kilisesi, eski şehir merkezi ve Sinagog meydanını oluşturan Dunavska ve Zmaj Jovina Sokağı’nı göreceğiz. Daha sonra akşam yemeği ve serbest zaman. Şehir merkezini tamamladıktan sonra Slovenya'ya doğru gece yolculuğumuza başlıyoruz.
4 Gün: LJUBJANA - VENEDİK'TE KONAKLAMASabah kahvaltısının ardından Avrupa’nın en yeşil başkenti olma özelliğini taşıyan Lübliyana’ya hareket ediyoruz. Gezimiz esnasında Üçlü Köprü, Preseren Meydanı ve Ejderha Köprüsü göreceğimiz noktalar oluyor. Gezilerin ardından hediyelik alışverişi için serbest zaman. Rehberimizin belirlediği yer ve saatte buluştuktan sonra Venedik'e doğru hareket ediyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası otelimize hareket.
5 Gün: PİSA - ROMA'DA KONAKLAMASabah kahvaltı sonrası İlk noktamız İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pissa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri. Pisa gezimiz sonrası Roma'ya doğru hareket ediyoruz. Roma şehir gezimize başlıyoruz. Roma, antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi. Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir bugün Avrupa kültürünün merkezleri arasında yer alıyor. Rönesans başyapıtları, modern mimari ve yapıların her birinin ahenkle dağıldığı şehrin tarih kokan daracık sokaklarında herkese hitap edecek sürprizler bulabiliyorsunuz. Tiber Irmağı üzerinde yedi tepe üzerine kurulmuş Roma, şüphesiz dünyanın en özel şehirlerinden biri. 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri Roma. Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor. İtalya’ya gidenler işin olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omuzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı birine aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Maalesef artık bu merdivenlerde oturmak ve bir şeyler yemek yasaklandı. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tüm Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Son olarak dünyanın yedi harikasından biri olan Kolezyum. Anlatmaya sözler yetmez. Uzun uzun seyredip orada yaşananları düşünerek hayal dünyanızda kısa bir yolculuğa çıkmayı ihmal etmeyin. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından serbest zaman ve sonrasında otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
Not: Uluslararası Karayolları Kanunu gereği bugün aracımız 24 saat çalışmaması gerektiğinden gezi organizasyonu rehber tarafından belirlenen ulaşım aracı ile gerçekleştirilir. (Metro, Otobüs vb. toplu taşıma tercih edilebilir.)
6 Gün: VATİKAN - ROMA'DA KONAKLAMAAvrupa’nın en küçük ülkesi Vatikan’a hoş geldiniz! San Pietro Meydanı’na hareket ediyoruz ve Hristiyanlığın Merkezi’ni keşfe başlıyoruz. Vatikan ya da resmi ismi ile Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Bir yandan da dünyanın metrekare başına en çok turist düşen kenti. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor. Daha sonra konaklama için otelimize geri dönüyoruz.
7 Gün: FLORANSA - CENOVA'DA KONAKLAMARönesans Kenti Floransa’ya hareket ediyoruz. Keyifli yolculuğumuzun ardından şehir merkezine hareket. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından serbest zamanımız başlıyor. Ardından rehberimizin belirleyeceği yer ve saatte buluşu
8 Gün: SANREMO - MONACO - NİCE - CANNES - GECE YOLCULUĞU İLE PARİSSabah kahvaltı sonrası Sanremo'yu görerek Monaco'ya varıyoruz. Monaco Prensliği olarak bilinen Fransa’ya bağlı özerk bir bölge olan Monte Carlo’da rüya gibi bir güne başlıyoruz. Lüks arabaların, kumarhanelerin ve muhteşem mimarinin büyüsüyle kenti kısaca geziyoruz. Daha sonrasında Nice’e hareket. Nice, tüm Côte d’Azur’un bulunduğu bölge olan Alpes-Maritimes’in başkenti. Nice nasıl bir yer derseniz, kime sorduğunuza göre değişir. Dünyada jet sosyetesinin gözde tatil yeri olarak bilinen Nice, Fransızlar arasında da emeklilik yeri olarak anılıyor. Hangi Nice’e gitme hevesiyle bu yazıyı okuyorsunuz bilmiyorum ama ikisi de garip bir şekilde doğru. Güney Fransa’nın en büyük şehri olmasına rağmen bir ruhunda bir ağır kanlılık, bi sıkılganlık var ama Rus milyarderlerden Hollywood ünlülerine 3-4 basamaklı dolarla bahşiş bıraktıkları rivayet edilenler burayı bir hayli seviyor. Vieux Nice, Türkçe kelime anlamıyla “Eski Nice” yani şehrin kale altındaki eski ve tarihi bölgesi. Büyük şehirden apayrı olarak, Nice’in, Arnavut kaldırımlı dar, sıcak ve canlı sokakları, pastel tonlarındaki evleri, yerel restoran ve cafeleri, pastaneleri, dondurmacıları ve küçük meydanları ile adeta bir Akdeniz kasabası tadında. Daha sonrasında ise Çoğumuzun Cannes Film Festivali ile tanıdığı şehir, Fransa’nın en özel kasabalarının başında geliyor. Şehir tarihi dokusu, doğal güzellikleri, limanı ve daha pek çok güzelliği ile Fransa’nın gezilecek yerleriyle ünlü şehirlerinden biri. Merkezin batısında kalan Le Suquet (Eski Şehir) bölgesi şehrin en tarihi ve keyifli sokaklarını barındırıyor. Burada pek çok sanatçıyla ilgili duvar resimleriyle süslenmiş evlerin arasında harika fotoğraflar çekilebilirsiniz. Le Vieux Port; Birbirinden pahalı yatların sıralandığı liman, Cannes gezilecek yerler listesinde size şehrin lüks yanını görme imkanı sunuyor. Burada keyifli zamanlar geçirebileceğiniz pek çok mekan sizleri bekliyor. La Croisette üzerinde bulunan festival binası meşhur Cannes Film Festivali’nin gerçekleştirildiği yer. Burada kim bilir kaç ünlü isim bulunmuş ve o kırmızı halıda yürümüştür. 1949 yılında inşa edilen bina çok fazla mimari ya da tarihi bir öneme sahip değil ancak Cannes’a gelmişken burayı görmeden ve bina önündeki halıda bir hatıra fotoğrafları çekilmeden olmaz. Cannes'da muhteşem bir akşam sonrası Paris'e doğru gece yolculuğumuza başlıyoruz.
9 Gün: PARİS'TE KONAKLAMASabah kahvaltımızın ardından valizlerimizi otobüsümüze yerleştiriyor ve Paris gezisine seri bir şekilde başlıyoruz çünkü bu şehir gerçekten çok güzel. Paris gezimizi dünyanın en iyi ve en alternatifli güzergahlara sahip metro ile yapacağız. Bugün dünyanın en çok ziyaret edilen şehri, görkemli Paris’i keşfe çıkıyoruz. Paris’te Gezilecek Önemli Yerler; Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Champs-Elysees Bulvarı, Arc de Triomphe (Zafer Takı), Ressamlar Tepesi ve Sacre Core Bazilikası. Dolu dolu geçen bir günün ardından konaklama otelimizde. Her akşam 21:00’dan sonra saat başı yapılan Eyfel ışık şovunu en güzel manzaradan izlemeniz için rehberimizden tüyo alabilirsiniz.
Not: Uluslararası Karayolları Kanunu gereği bugün aracımız 24 saat çalışmaması gerektiğinden gezi organizasyonu rehber tarafından belirlenen ulaşım aracı ile gerçekleştirilir. (Metro, Otobüs vb. toplu taşıma tercih edilebilir.)
10 Gün: BRUGGE - AMSTERDAM'DA KONAKLAMASabah otelimizdeki kahvaltı sonrası harekete geçiyor ve Belçika’nın en güzel şehri olan Brugge’e doğru yol alıyoruz. Yaklaşık 3 Saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Batı Flandre bölgesinin başkenti ve gurur kaynağı Brugge’e ulaşıyoruz. Çikolata ve biraları, dantelleri ve çiçek pazarlarıyla Avrupa‘nın günümüze kadar gelebilmiş önemli orta çağ kentlerinden biri olan kent, gerçek anlamda büyülü bir dünya. Burjuva yaşam, büyüleyici ve harika bir atmosfer Brugge’ün eş anlamlarından dersek yanlış olmaz. Dolambaçlı Orta Çağ caddeleri, birbirinin içine giren su kanalları ve ortaçağ Gotik mimarisi insanı keşke buradan hiç ayrılmasam dedirtiyor. 13. yüzyılın tüm ihtişamını gözler önüne seren, taş yapı evleriyle, her yerinden fışkıran tarih ve kültürüyle, marketleri ve çikolata dükkânları ile UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınması pek de sürpriz sayılmaz. Unutmayalım ki Belçika çikolatasıyla ünlü bir ülke; Tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Brugge’de Gezilecek Önemli Yerler; Minnewaterpark, Sashuis, Markt ve Old St. John’s Hospital. Kısa bir serbest zaman ardından Belçika’dan ayrılıyor Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dayız. Konaklama için otelimize yerleşiyoruz. Dilerseniz Amsterdam'ın gece hayatını deneyimleyebilirsiniz.
11 Gün: TAM GÜN AMSTERDAM TURU - GECE YOLCULUĞU İLE BERLİNSabah kahvaltı sonrası Rotamızın en kuzey şehrini keşfe hazır mıyız? Amsterdam, insanı kendisine hayran bırakacak etkileyici bir mimariye ve eğlenceli bir atmosfere sahip güzel bir şehir. Güzel kelimesi aslında Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘ı tarif etmek için biraz basit kalıyor. Çünkü bu şehir sadece önemli turistik yerleriyle gezilip-görülecek bir yer değil aynı zamanda sunduğu özgür atmosferi, güvenli sokakları, nefis kafeleri, eğlenceli gece hayatı ve etkileyici müzeleriyle tam da yaşanılacak bir şehir. Amsterdam’ın en güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılacak bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini gezebilir veya biraz romantizm yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da bunların hepsi var. Amsterdam’daki bisiklet trafiğine dikkat ediyoruz, çünkü bu şehirde en pratik ulaşım bisiklet. Dolayısıyla ciddi bir yoğunluk söz konusu. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bu şehirde bol bol gezip önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam kanalları, Red Light District, Van Gogh Müzesi, Rijks Müzesi, Vondelpark, Damrak, Tarihi tren istasyonu ve Mademe Tussauds Müzesi dolu dolu Amsterdam gezimiz esnasında göreceğimiz yerler. Sonrasında serbest zaman sonrası gece yolculuğu ile Berlin'e hareket ediyoruz.
12 Gün: BERLİN - DRESDEN - PRAG'TA KONAKLAMASabah kahvaltı sonrasında Almanya'nın başkenti Berlin’e hareket. Ve Berlin.. Şehirde bir Türkiye’lik hissedeceksiniz çünkü dünya genelinde en çok Türk vatandaşının yaşadığı ülke Almanya’dır. Burada fazlasıyla hemşerilerimizle karşılaşabilir, her yerde Türk restoranlar görebilirsiniz. Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı, East Side Gallery, Checkpoint Charlie ve Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı(Holokost) Berlin gezimiz esnasında göreceğimiz noktalar. Serbest zaman sonrasında Dresden’e hareket. Ev sahipliği yaptığı kültürel miras ve sanat eserleri nedeniyle ‘’Almanya’nın Floransa’sı’’ olarak bilinen kenti keşfe başlıyoruz. Elbe Nehri’nin kıyısında konumlanmış sarayların kuleleri ve kubbelerinin oluşturduğu muhteşem manzaraya karşı hatıra fotoğrafları çekiniyoruz. Dresden’in olağanüstü barok başyaptı Zwinger (Kale Avlusu), Residenzschloss(Kraliyet Sarayı) ve Frauenkirche Katedrali göreceğimiz yerler arasında. Sonrasında Prag'a hareket ve konaklama otelimizde.
13 Gün: TAM GÜN PRAG TURU - GECE YOLCULUĞU İLE VİYANASabahın kahvaltı sonrası Çekya’nın başkenti Prag’ı gezmeye başlıyoruz. Prag, Vltava Nehrinin iki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık. Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor. Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. İlk noktamız Prag Kalesi. Prag Kalesi’ni ve kale içerisinde bulunan muazzam mimarisiyle göz dolduran Aziz Vitus Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Prag kentini keşfimiz devam ediyor. Şehri ikiye ayıran Vltava Nehri üzerindeki en güzel köprüden geçerek Eski Şehir’e doğru hareket ediyoruz. Karl Köprüsü üzerindeki heykelleri yerinde gözlemledikten sonra Astronomik Saat, Tyn Klisesi gibi büyüleyici yapıların bulunduğu Old Town Meydanı’na gidiyoruz. Yüzyıllardır korunan Orta Çağ mimarisini bol bol fotoğraflayarak albümlerimizdeki yerini aldırıyoruz. Gece geç saatlere kadar sürecek olan serbest zamanımızın ardından Viyana'ya doğru gece yolculuğumuza başlıyoruz.
Not: Uluslararası Karayolları Kanunu gereği bugün aracımız 24 saat çalışmaması gerektiğinden gezi organizasyonu rehber tarafından belirlenen ulaşım aracı ile gerçekleştirilir. (Metro, Otobüs vb. toplu taşıma tercih edilebilir.)
14 Gün: VİYANA - BRATİSLAVA - BUDAPEŞTE'DE KONAKLAMAViyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi, ‘Güzel çeşme’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölene kadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzere birçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Kenti eşsiz bir tatil destinasyonu haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Hofburg Sarayı, ünlü Graben caddesi ve Aziz Stefan Katedrali göreceğimiz yerler arasında. Serbest zaman sonrasında Bratislava'ya hareket ediyoruz. Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya hareket ediyoruz. Şehirde ilk noktamız eski kent meydanı. Hlavne Namastie olarak da bilinen bu meydanda Eski belediye binası Stará Radnica, Barok saray Palugyayov Palác ve Roland çeşmesi dikkat çeken ilk yapılar. Bratislava’nın sembollerinden biri haline gelen Schöner Naci ve Cumil heykelleri ile hatıra fotoğraflarımızı çekindikten sonra konaklama ve birgün sonra turumuzu gerçekleştireceğimiz Budapeşte'ye hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.
15 Gün: BUDAPEŞTE - BELGRAD VEYA NİŞ'DE KONAKLAMAOtelimizde sabah erken yapacağımız kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek. Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Belirtmekte fayda var ki Avrupa’nın en iyi ışıklandırılmış şehri diyebiliriz Budapeşte için. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuza başlıyoruz. Budapeşte’de ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi (restorasyon nedeni ile kapalı olması halinde gidilemeyecektir). Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra Balıkçı Tabyası’na geçiyoruz. Balıkçı tabyası ve Matyaş Kilisesini gezdikten sonra Zincirli Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfe başlıyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınan Kahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor. Daha sonrasında konaklama yapacağımız Belgrad veya Niş şehrine hareket ediyoruz. Konaklama otelimizde.
16 Gün: SOFYA - KAPIKULE - GECE YOLCULUĞU İLE İSTANBUL-İZMİRSabah saatlerinde ilk durağımız olan Sofya’da bir mola veriyor ve otobüsle Sofya panoramik şehir turunu geçekleştiriyoruz. Ardından Sofya’nın bağımsızlık sembolleri arasında gösterilen ve en ünlü noktası Alexander Nevski Katedrali yanında park ederek hem katedrali sonrasında ise hiç sönmeyen ateş anıtını, Ulusal Sanat Akademisi gibi yapıları görüyor ve programa uygun olması halinde kısa bir serbest zaman verip Sofya programını tamamlıyoruz. Daha sonra Kapıkule sınır kapısına gelerek pasaport işlemlerimiz sonrası İstanbul-İzmir istikametine devam ediyoruz.
17 Gün: İSTANBUL - İZMİR'E VARIŞİstanbul'da inecek misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakarak İstanbul-İzmir otoyolu kullanılarak İzmir'e varıyoruz ve İzmir'de aldığımız noktalara sizleri geri bırakıyoruz. Bir sonraki gezimizde görüşme dileği ile.