Giriş Yap

veya Üye Ol

Giriş Yap

veya Üye Ol

Üye Girişi

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Kişisel verileriniz, Kvkk Metni kapsamında işlenmektedir. “Kayıt Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.

Atatürk'ün İlk Aşkı Manastırlı Eleni Karinte

Atatürk'ün İlk Aşkı Manastırlı Eleni Karinte

İzmir Çıkışlı Otobüslü Balkan turlarımız da ilk olarak Selanik'e uğruyor ve burada Atatürk'ün evini ziyaret ediyoruz. Sonraki gün ise Makedonya'ya giriş yaparak ilk olarak Manastır Kentine geliyoruz. Burada Atatürk'ün öğrenim gördüğü şimdi ise Atatürk Müzesi olarak hizmet vermekte olan Manastır Askeri İdadisini ziyaret ediyoruz. Burada duygu dolu anlar yaşıyoruz. Ancak Manastır'da bizleri çok etkileyen bir nokta daha var. Eleni Karinte... Gelin birlikte bakalım kimdir bu Eleni Karinte?

Okulun hem yan tarafında başlayıp meydana kadar uzanan Şirok Sokakta cumbalı yan yana bir çok ev, evlerin altında da dükkanlar bulunuyor. İşte bu evlerden bir tanesinde yaşayan aroman kökenli bir yunan kızı Eleni'nin hikayesi işte tam da burada başlıyor. Mustafa Kemal, sık sık bu sokağı kullanıyor buradaki kıraathanede arkadaşları ile uzun uzun sohbetler ediyor. Bu sokağı geçişlerden birinde evin camında Eleni'yi görüyor, Eleni'de onu. Rivayete göre 1 sene boyunca gizli buluşmalar, ufak tefek kaçamaklar sonucunda bir gün bir komşu onları birlikte görüyor. Eleni'nin babası dindar bir Yunanlı. Onları gören komşu tabi ki babasına gördüklerini anlatır. Babası Eleni'yi eve kapatır bir süre sonra da Yunanlı ve Eleni'den yaşça büyük bir adamla evlendirmek ister ama Eleni bunu kabul etmez. Adam Eleni'ye onu sevip sevemeyeceğini sorar, Eleni'nin cevabı net olur; ben sadece ilk aşkımı seviyorum ve ölene kadar da onu seveceğim. Günler günleri kovalar Mustafa Kemal başarı ile okulu bitirir ve 1899 yılında İstanbul'a gelerek Harp Okulu'na başlar. Eleni Mustafa Kemal'e bir mektup yazar;

"Kemal Atatürk’e,herhangi bir zaman da ve yer de!

Çok seneler geçti, ben hala her gün içerisinde senden haber bekliyorum.

Herhangi bir zaman da mektubumu alırsan, beni hatırla ve kağıttaki gözyaşlarıma bak, onları göreceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor.

Mektubumu okurken, başka bir kadını seviyorsan, mektubumu yırt ve kendine sor: İnanbiliyor mu ki, Manastırlı bir Eleni Karinte, bir günlük gördüğü ve aşık olduğu adama bütün ömrünü harcamıştır? Ve, benim seni sevdiğim kadar, o kadını seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum! Fakat balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum! Döneceğini ve beni unutmayacağını biliyorum.

Babam vefat etti. Beni senden ayırdığından beri tam bir yıl geçti, beni eve kapattı ve bir ay çıkmama izin vermedi. Ağlamadım, biliyorum ki bütün kilitleri ve hapisleri boşuna harcadı.

Beni evlendirecekleri adamı sadece bir kez gördüm ve bana onu sevebileceğimi söyledi. Bende kendisine: “Hayır, ben sadece ilk aşkımı seviyorum” dedim ve artık kendisini görmedim. Babam beni hiç bir zaman affetmedi ve bende kendisini affetmedim. O zamanlardaki gibi artık genç ve güzel değilim… Tüm ömür bir gün içerisinde..

Ebeddiyen seni seven ve bekleyen, senin Eleni Karinte."

Bu duygusal ve acıklı mektubu bir de orada ilk birbirlerini gördükleri evin önünde dinlemenizi tavsiye ediyoruz. Tüm bunlar içinde bir balkan turuna katılmanız gerektiğini unutmayınız.


Yorumlar

Yorum Yap